Aynalı Mağara Amasya
Ziyaret Beldesi yolu
üzerinde, Helenistik Dönem’e ait olup en iyi işlenmiş ve tamamlanmış anıtsal
kaya mezarıdır. İçerisinde mezar odası ve tavandan zemine kadar; kahverengi ve
kırmızı boya ile yapılmış Hz Meryem ve On İki Havari tasvirlerinden oluşan
Bizans Dönemi duvar resimleri bulunmaktadır. Yeşilırmak vadisi içerisinde 25
civarında kaya mezarı bulunmaktadır.
Amasya vadisinde yer alan mağaralardan
en önemlisi ve en ünlüsü, AYNALI MAĞARA'dır. Büyük blok kaya parçası oyularak
yapılmıştır. Yerden yüksekliği 10-15m kadardır. Dış cepheden bakıldığı zaman
usta bir taş işçiliği gözlenir. Mağaranın tamamı parlatılmıştır. Buraya
"Aynalı Mağara" denmesinin nedeni de, güneş vurduğu zaman mağaranın
cephesinin parlamasıdır.
Burasının, mezar olarak değil de yerleşim ve ibadet amacıyla oyulmuş olması muhtemeldir. Mağaranın içinin çok geniş olması ve duvarlarda yer alan renkli resimler ve mağaranın alınlığında yazan "Büyük Rahip Tes" yazısı bu düşünceyi destekler.
Mağaranın giriş kapısı, yerden 4-5 metre yüksekliktedir. Mağaranın içinde, biri dikdörtgen, diğeri kare biçiminde iki oda vardır. Dikdörtgen olanı asıl mezar odasıdır. Kare şeklindeki odada ise, 11. yy'da Bizanslılar tarafında yapıldığı tahmin edilen renkli duvar resimleri bulunmaktadır. Tonoz kısmında altısı sağda, altısı solda olmak üzere on iki havari tasvirleri vardır. Kuzey ve güney duvarlarında ise bir takım kadınlı erkekli figürler bulunmaktadır. Doğu cephesinde ise Hz. İsa, Hz. Meryem ve Lohannes'ten oluşan Deizziz kompozisyonu görülmektedir. Hz. İsa'nın on iki havarisinden birinin, Hristiyanlığı bu mağarada yaydığı rivayet edilir.
AYNALI MAĞARA'DAKİ YAZILAR
Aynalı Mağara'nın dıştan bakıldığı zaman dikkatleri çeken aydınlık kısmında "THE APX IEPEYE" sözcükleri okunmaktadır. Seyyah Charles Texier (1802 -1871) tarafından "Büyük Rahip Tes" olarak çevirilmiştir. Mağara kapısının altında, iki satırlık bir yazının daha olduğu görülmektedir. Ama bu yazı günümüzde tamamıyla kazınmış durumdadır. Fakat Osman Fevzi OLCAY'ın "AMASYA TARİHİ" isimli el yazması eserinde yer alan bir minyatürde, mağara üzerinde "KAXMZEQ" sözcüğü görülmektedir. Geroges Perrot, "Bu mağaranın üzerinde iki satırlık bir yazı vardır. Üst satır mükemmel okunduğu halde alt satır silinmiştir" der ve bu işi mağaranın önünden geçerken hayvanının üzerinden düşen bir Türk'ün yaptığını ileri sürer. "Amasya Tarihi" yazarı Hüseyin Hüsameddin ise bu bilginin doğru olmadığını, taşa kazılmış bir yazının sadece yoldan geçmekte olan biri tarafından silinmesinin imkansız olduğu belirtir.
Güzelce Kız, bir kral kızıdır. Dünyalar güzelidir. O kadar güzeldir ki; görenler dayanamaz, yıldırım düşmüş gibi kendilerinden geçerler. Bu yüzden genç kız, hep peçeli gezer, güzel yüzünü kimseye gösteremez.
Artık zamanı gelmiştir diye düşünen babası, dört bir yana haberciler çıkarır kızını evlendirecektir ama kim kızının peçesini açıp güzelliğine dayanır, onu dünya gözüyle seyredebilirse kızını ona verecektir.
Bu çağrıya yedi iklim, dört bucaktan şehzadeler, vezir çocukları, dünya zenginleri, yiğitler, bilginler, kısacası gençliğine, bilek gücüne güvenenler dörtnala Amasya’ya gelirler.
Amasya meydanında kurulan özel bölümde bulunan Güzelce Kız bekleyedursun. Kendine güvenen delikanlılar cesaretlerini toplayamaz, yanına yaklaşan ise peçesini kaldırmak istediğinde eli titrer, dizlerinin bağı çözülür. Bu sahneler günlerce devam eder. Bir gün fakir mi fakir, ama yiğit mi yiğit, gerçekten güzel, alımlı bir delikanlı “Ben de şansımı denemek istiyorum!” diye destur alıp tahtın yanına yaklaşır. Herkesin şaşkın bakışları arasında hiç vakit geçirmeden Güzelce Kız'ın peçesini kaldırır. O an öyle bir elektriklenme olur ki, bir aydınlanma, bir alev, bir ateş sarar etrafı. Kimse ne olduğunu anlayamaz. Meydanda bulunanlar korkudan yerlere kapanır. Sonra, sonsuz bir sessizlik içinden kömür kesilir iki genç, yan yana uzanmış şekilde.
İki gencin cesedi, şehre yakın yerdeki bağ ve bahçelikler yanında bulunan kaya mezar içinde iki ayrı odaya gömülür. Bu kaya mezarının dışı güneşle birlikte Güzelce Kız’ın yüzü gibi parlamaya başlar. Bu parlaklığından dolayı da, daha sonra kaya mezarın adı " Aynalı Mağara" diye ünlenir.
Yorumlar
Yorum Gönder